Browsing: Kur'an Sözlüğü

Bir başkasının Kur’ân-ı Kerîm’i okuyuşunu takip etmek ve bu suretle hatim indirme anlamında kıraat terimi. Sözlükte “iki şeyi birbiriyle karşılaştırmak”…

Sözlükte tafsil edilmiş anlamına gelen mufassal, Kur’ân’ın sonundaki kısa sûrelere denir. Mufassal sureler 49’uncu sûreden başlar ve üç kısma ayrılır:…

İki koruyucu demektir. Bundan maksat, Kur’ân’ın Felak ve Nâs sûreleridir. Kur’ân’ın son üç suresi olan İhlas, Felak ve Nâs sûrelerine…

Peygamberimiz (s.a.s) yirmi üç yıllık peygamberlik hayatının on üç yılı Mekke’de, on yılı ise Medine’de geçmiştir Tefsir İlminde üzerinde ittifak…

Sözlükte “bir şeyin varacağı gaye, bir şeyi eksiltmek” demektir. Istılahta, Kur’ân âyetlerini her yönü ile aynen çevirme iddiası olmaksızın, başka…

Kur’ân’ı hatalı olarak okumaya “lahn” denir. Sözlükte kıraatte hata etmek, başkası-nın anlayamayacağı şekilde konuşmak, irapta hata ederek konuşmak, lehçe, lügat,…

Kur’ân-ı Kerim’i tecvîd kurallarına ve tekniğine uygun olarak okumak demektir Kur’ân-ı Kerim, üç mertebe üzere okunur: Bunlar; tahkîk, tedvir ve…

Sözlük bölük, grup anlamına gelen hizb kelimesi terim olarak Kur’ân’ın bölümlere ayrılması demektir. Sahabe döneminden beri Kur’ân-ı Kerim’i düzenli ve…

Hatm ve hıtâm sözlükte “örtmek, mühürlemek, bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi mânalara gelir. Terim olarak ise Kur’ân-ı Kerim’i, Fatiha…

Sözlükte “parça, pay, hisse ve bölüm” demektir. Istılah’ta Kur’ân’ın otuza bölünmüş parçalarından her birine denir. Her yirmi sayfa bir cüz…

Kur’ân’ın toplanması, mushaf hâline getirilmesi demektir. Hz. Peygamber (a.s.)’e inen ayetler; ince ve yassı taşlara, kaburga kemiklerine, derilere, kağıtlara, hurma…

Sözlükte “açık alâmet, işâret, emâre, iz ve nişâne” demektir. Çoğulu ây ve âyât’tır. Allah’ın varlığına delâlet eden şeylere ve peygamberlerin…