Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan gönülden geçici olma Yiğidin başına bir iş gelince Onu yad ellere açıcı olma Mecliste…
Browsing: Karacaoğlan Şiirleri
Ölüm ardıma düşüp de yorulma Var git ölüm bir zaman da gene gel Akıbet alırsın komazsın beni Var git ölüm…
Karac’oğlan der ki bizi kayıran İki canı birbirinden ayıran Muhannet sofrasında karnın doyuran İki elle zehir yemiş gîb’olur. Karacaoğlan
Bana kara diyen dilber Kaşların kara değil mi Yüzümü güldüren gelin Gözlerin kara değil mi Güzel ben seni isterim Seni…
Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eyler Benim can vermeye dermanım…
Bir sofra isterim kimse sermedik Bir yayla isterim kimse konmadık Bir güzel isterim yad el değmedik Ellenmiş de bellenmişi n’ideyim…
Cennet cehennem yoktur diyenler İl hakkını alıp haksız yiyenler Al yeşil konaktan hükm’eyleyenler Dur bakalım canım beyler kalır mı Karac’oglan…
Evvel Allah, ahir Allah Andan ulu gelmemiştir Hak Muhammed’den sevgili Hakk’ın kulu gelmemiştir Sah-ı merdan idi adı Cömert sofrasın kim…
Değirmenden geldim beygirim yüklü Şu kızı görenin del’olur aklı On beş yaşında kırk beş belikli Bir kız bana emmi dedi…
Ağacın eyisi özünden olur Yiğidin eyisi sözünden olur İl için ağlayan gözünden olur Ağlama hey gözü yaşın sevdiğim Yavrı keklik…
İncecikten bir kar yağar, Tozar Elif, Elif deyi… Deli gönül abdal olmuş, Gezer Elif, Elif deyi… Elif’in uğru nakışlı, Yavrı…
Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık bir…